Ottawa ‘daki ‘Soykırım Sergisini’ gezen Kanadalılar üzüntüyle: ‘Bu sergiyi bir gün Türkiye’de de yapacaksınız’

AST’nin, Kanada’nın başkenti Ottawa’daki Türk Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Sosyal Soykırım Sergisi’ne katılan Amerikalı akademisyen Dr.Kari L. O’Rourke; ‘’Bu sergide, özellikle Kürtler, Aleviler, Hizmet Hareketi üyeleri, kadınlar, çocuklar, gazeteciler, politikacılar ve aktivistler olmak üzere, tüm etnik kimliklerden, inançlardan ve ideolojik görüşlerden zulme uğramış ve marjinalleşmiş insanların yüzlerce anısını bir araya getirdik.’’ dedi.

AST’nin Ottawa’daki ‘Sosyal Soykırım Sergisi’nde Amerikalı Dr. Rourke, bu çağda Hizmet gönüllülerine yapılan soykırımın nasıl mümkün olabileceğini sorguluyor. Sergide 15 Temmuz sonrasındaki insan hakları ihlallerine ışık tutan güçlü anlatılar ve hatıralar sergileniyor.

Advocates of Silenced Turkey (AST) tarafından Kanada’nın başkenti Ottawa’daki Türk Kültür Merkezi’nde dün düzenlenen ‘Sosyal Soykırım Sergisi’nde sunum yapan Dr. Rourke, sergiyi ziyarete gelenlere çok farklı bir sunum yaptı. Aynı zamanda AST Danışma Kurulu üyesi de olan Rourke ‘’Türkî Eğitimciler ve Öğrencilerin Sessizliklerini Bozmaları: Politik Gücün Karışık Ağına Dair Bir Sözlü Tarih’’ doktora teziyle zulme uğrayan Hizmet gönüllülerinin yaşamlarını daha yakından tanıma imkanı bulduğunu söyledi. Amerikalı akademisyen, söz konusu serginin nasıl ve neden düzenlendiğini de anlattı.Programı dinleyenler, Rourke’nin etkileyici sunumunu dikkatle dinledi ve bir yabancının ağzından Hizmet Gönüllülerine yapılan zulmü farklı bir açıdan değerlendirme imkanı buldu. Kanada turunun son durağı olan Ottawa’daki salonda 34 hatıra eseri sergilendi. Serginin koordinatörü Aslıhan Kas ise, açılış konuşmasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşanan hak ihlallerine dikkat çekti ve sergiyle ilgili etkileyici rakamları paylaştı.

TOPLANAN BU HATIRALARLA, SOYKIRIMI KİMSE İNKAR EDEMEYECEK

Programın ardından MC Haber mikrofonuna konuşan Kas, ‘’Gerçekten Kanada çok güzel geçti. Hem Kanadalı insanların, hem Türk komünitesinin, hem de işte özellikle Toronto’da Kürt komünitesinden de bayağı bir katılımcı oldu. Gerçekten her bir program birbirinden renkli, birbirinden güzel oldu.’’ dedi. Kitchener’da üç Kanadalı milletvekilinin katıldığı sergide, çok renkli dakikalar yaşandığına dikkat çekti. Kas, ‘’Kanadalı bir dostumuz özellikle Chris dedi bu sergiyi bir gün Türkiye’de yapacaksınız. Ben buna inanıyorum. Fakat yani şu anda biraz zamana ihtiyacınız var ve bu hatıraları toplamanız o kadar değerli ki hiç kimse inkar edemeyecek bu soykırımı ve çok büyük bir kanıt topladığınızı düşünüyorum şeklinde ifade etti.’’ diye konuştu.Sergiyi gezen ve sunumları dinleyenlerden Elaine Menard ise, serginin ardından duygularını şöyle dile getirdi: ‘’Kendimi şaşkına dönmüş, üzgün ve biraz da hayal kırıklığına uğramış hissediyorum. Çünkü daha fazlasını bilmem gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de aileleri zorluklar yaşayan birçok Türk arkadaşım olmasına rağmen, gerçekten iyi bir anlayışa sahip olmadığımı ve daha fazla şey öğrenmem gerektiğini hissediyorum.’’

AST’nin Ottawa’daki ‘Sosyal Soykırım Sergisi’nde Amerikalı Dr. Rourke:”Bu sergide, özellikle Kürtler, Aleviler, Hizmet Hareketi üyeleri, kadınlar, çocuklar, gazeteciler, politikacılar ve aktivistler olmak üzere, tüm etnik kimliklerden, inançlardan ve ideolojik görüşlerden zulme uğramış insanları biraraya getirdi.”

BU ÇAĞDA BU NASIL OLABİLİR!?

’Bu sergide, özellikle Kürtler, Aleviler, Hizmet Hareketi üyeleri, kadınlar, çocuklar, gazeteciler, politikacılar ve aktivistler olmak üzere, tüm etnik kimliklerden, inançlardan ve ideolojik görüşlerden zulme uğramış ve marjinalleşmiş insanların yüzlerce anısını bir araya getirdik.’’ diyen Dr. Rourke, programın ardından mikrofonlarımıza şunları söyledi. ‘’Haziran 2022’de New Jersey’de sergiyi gördükten sonra, bu hikayenin burada bitmemesi gerektiğini ve devam etmesi gerektiğini fark ettim. Ve işte o zaman Kansas City’ye getirme fikrini bulduk. Çok başarılı oldu. Aynı zamanda çok pahalıya da mal oldu. İlk seferinde her şeyi oraya taşıyıp kurmak çok pahalıydı. Üç farklı yerde sergilendi ama belki de binlerce kişi sergiyi, hikayeleri gördü ve sunumları dinledi.’’ Bu yayılma yönteminin, topluma ulaşmalarını ve birincisi, kendilerine sığınan mülteci kardeşlerine evsahipliği yapmalarını, ama aynı zamanda da bilgiyi yayarak kendilerini harekete geçirmelerini sağladığını vurgulayan Dr. Rourke, bu konuda beyin jimnastiği yaptıklarını kaydetti. ‘’Ne yapabiliriz, nasıl farkındalık yaratabiliriz? Bilgiyi bir sepetin altında tutamayız, insanların neler olduğunu bilmesi gerekiyor. Çünkü birçok açıdan inanılmaz!. Bugün ve bu çağda bu nasıl olabilir!?’’ diye konuşan Amerikalı akademisyen, insanların bunu gerçekten gördüklerinde, herkesin etkilendiğini kaydetti. Yayılma etkisinin, yapabilecekleri en önemli şey olduğunu ve bir Hristiyan olarak komşularını sevmeleri ve onlara destek olmaları gerektiğini vurgulayan Rourke, ‘’insan hakları ihlallerini gördüğümüzde bir şeyler yapmak zorundayız, her seferinde harekete geçmeye çağırılıyoruz. İşte bu yüzden bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.’’ ifadelerini kullandı.

NEDEN HİZMET İNSANLARINI SAVUNUYORSUNUZ?

Kendisine neden bütün bunları savunuyorsunuz? sorusunun sorulduğunu ve kendisinin de ‘’Çünkü bu insanlar benim arkadaşım oldu. Bir iftara gittim. Hiçbir şey hakkında bilgim yoktu ve bu insanlarla tanıştım. Onlarla oturdum, onlarla çay içtim, onlarla yemek yedim, aynı sofrayı paylaştım. Ve onlar hikayelerini anlattığında, ‘Vay canına, bunu daha önce nasıl duymadım?’’ şeklinde cevap verdiğini belirten Rourke, ‘’Sonra onların evine bir yemek için davet edildim ve daha fazlasını öğrendim. Ve bir şey bir diğerini getirdi.’’ diye konuştu.

Dr. Rourke, ‘’ Gerçek şu ki, bir kez o tek fincan kahveyi ya da çayı paylaştığınızda, gerçekten 40 yıl boyunca birleşmiş olursunuz. Artık sizi bir yabancı olarak çağırmıyorum. Şimdi arkadaşlık çevremin bir parçasısınız. Ve özellikle Kansas City’deki Türk toplulukları için, hatta daha ötesi için, artık ailemin bir parçasısınız.’’ şeklinde duygularını ifade etti. Rourke ayrıca, Hizmet insanlarının güvende olmalarının, hoş karşılaşmalarının, güçlü bir ev sahipliği hissine sahip olmalarının ve başarılı olmalarının önemli olduğunu düşündüğünü de sözlerine ekledi.Programın sonunda MC Haber sunucusu Kemal Gülen, programda emeği geçenlere plaket ve hediye takdim etti.Ottawa’daki etkinlik, üniversite ve lise öğrencilerinden oluşan yaklaşık 30 kişilik bir ekip tarafından özverili bir çalışma ile hayata geçirildi.Sosyal Soykırım Sergisi, 11 farklı şehirde 21 program olarak gerçekleşti ve 101 kişiye ait yaklaşık 350 hatıra eseri sergilendi. Şu ana kadar ise ortalama 5 bin kişi tarafından ziyaret edildi.


Osman Erol- Ottawa – ZAMAN Avustralya